Atatürk Kendini Neden Halife İlan Etmedi?

Çünkü 1920’li yılların başında Osmanlı padişahının ihtişamı ve gücü artık geçmişte kalmıştı . Önce saltanat kaldırıldı. Son padişah VI. Mehmed (Vahdeddin) Kasım 1922'de tahttan indirildi . Osmanlı ordusu yenildi ve imparatorluk çökmenin eşiğine geldi.

Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Batılı güçler eski başkent İstanbul'u işgal etti. Sultan, İngiltere ve Fransa'nın taleplerine boyun eğmek zorunda kaldı. Anadolu'nun bir kısmını, Suriye ve Irak'ın tamamını müttefiklerin kontrolüne bıraktı. Osmanlı devletinin demiryollarından ve haberleşme (telgraf) hatlarından da vazgeçti.

Bir İngiliz gemisine binerek İstanbul'dan Malta'ya gitti. Artık halifenin İslam dünyasında fazla nüfuzu kalmamıştı. Onun gidişinden iki gün sonra amcasının oğlu Abdülmecid Müslümanların halifesi ilan edildi. Ancak Sultan unvanını talep etmedi. Atatürk de Mart 1924'te onu görevden aldı . İtalyan Rivierası'na sürgüne gönderildi ve Mayıs 1926'da öldü .

Osmanlı Devleti de uzun yıllar hilafet müessesesini kullanmadı. Çünkü sosyal, kültürel unsurlar ve devletin dinamikleri nedeniyle. Osmanlı devletinin tüm tarihi boyunca resmi olarak “ cihad ” ilan ettiği tek dönem I. Dünya Savaşı olmuştur .

Ancak çağrıya dünyadaki Müslümanlardan pek de güçlü bir yanıt gelmedi. Atatürk'ün yakın çevresinden bazıları ona hilafet kurumunun kaldırılmamasını önerdi. Bunu Vatikan'ın Katoliklik üzerindeki etkisine ve kontrolüne benzettiler .

Ancak hilafet kurumu Atatürk'ün modern, laik cumhuriyet vizyonuyla bağdaşmıyordu . Çünkü hilafet de bir yönetim biçimiydi. Bu yönetim biçimi Cumhuriyetten daha mantıklı gelmedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erkan Akyuz Arşivi